Tanım ve Özellikleri
Sukulentlerin özellikleri ile ilgili bilgi vermeden önce sukulent ne demek paylaşmamız gerekiyor. Sukulent gövde veya yapraklarında bulunan özel etli dokularda su tutma, biriktirme yeteneği olan bitki demektir. Sukulentler gece ve gündüz arasında ısı farkı olan yerlerde yetişebilirler. Sukulent tanımı içerisinden çok bilinmesede Kaktüsler de bulunmaktadır. Özetle şunu şöyleyebiliriz;
“Bütün kaktüsler sukulenttir, ancak bütün sukulentler kaktüs değildir.”
Sukkulentlerin Güney Amerika, Meksika, Madagaskar, Güney Afrika, Avusturalya, Avrupa ve Asya’nın bir bölümünde doğal olarak bulunurlar. Binlerce sukulent çeşidi hakkında detaylı bilgi verdiğimiz, dünyadaki sukulent çeşitleri ile yazımıza göz gezdirebilirsiniz.
Sempervivum, jovibarba, saxifraga ve bazı sedum türleri ülkemizin yüksek alanlarında mevcuttur. Karadeniz’de, Kaçkarlar’da, Akdeniz ve Ege bölgesinde ,Toroslar’ın güneyinde dolat olarak bulunabilir. Türkçe’si Sütleğengiller yani Euphorbia’lar ise Karadeniz, Marmara, Ege bölgesindeki otluk alanlarda karşımıza çıkar.
Sukkulentler bünyelerinde su bulundurma özelliklerine sahiptir. Yağmur miktarı yılda 300-500 mm olan yarı kurak bölgelerde bile yetişebilmektedir. Ancak bu familya içine giren kaktüsler için durum farklıdır çünkü kaktüsler yarı çöl bitkileri diyebiliriz. Yağış miktarı 200 mm ve daha az olan bölgelerde yetişebilirler.

Sukulentlerin Özellikleri
- Suyu hızlı şekilde kendine absorbe eder. Bulunduğu doğal ortamlarda suyun ne zaman ve ne miktarda geleceği belli olmadığı için böyle bir özellik geliştirmiştir.
- Bulunduğu ortamdaki suyun dengesiz olması nedeniyle suyu depolarlar, bazen bitkinin %95‟i sudan ibaret olur.
- Sukulentlerde yapraklar genellikle küçülmüş, silindirik veya küresel şekiller almıştır.
- Suyu sadece gövdesinde değil aynı zamanda yaprak ve köklerinde tutabilmektedir.
Sukulentlerde yaprakların küçülmesi ile terleme alanı hacme göre azalır ve bazı kaktüslerde büyük ölçüde kalkar. Kaktüsler ve Euphorbia türlerinde ise tümüyle ortadan kalkmıştır veya büyüme mevsiminde bitkinin uç kısımlarında çok gelişmemiş olarak ve kısa bir süre görülür.
Sukulent ailesindeki kaktüslerde yaprak fonksiyonları gövde tarafından yürütülmektedir. Fotosentez ve solunum alanlarının bu şekilde azalması, gövde tipi sukulentlerin büyüme hızını çok düşürmüştür.
Yukarıda bahsettiğimiz adaptasyon şekillerini gösteren çok sayıda sukulent türleri bulunmaktadır. Sukulent bitki boyutları da büyük farklılıklar gösterir. Ağaç büyüklüğünden çakıl taşı boyutuna kadar farklılık gösterebilmektedir.
Tiplerine Göre Sukulentler
Yaprak Tipi Sukulentler
Yapraklar birçok formda olabilir; dala yapışık kümeler, uzun dallar ucunda küme halinde veya spiral dizilen yapraklı çalımsı gibi. Sukulent yaprakları, normal yapraklardan çok farklıdır.
Gövde Tipi Sukulentler
Gerçekte bu iki tip arasında kesin sınır her zaman kesin söylenemeebilir. Bazı sedum türleri her iki gruba da girebilir.
Kaktüslerin çok büyük kısmı gövde tipi sukulenttir. Sukulent gövde yapıları ripli (dikenli), tüberküllü (şişkin, yumru, düğüm) veya segmentli (bölmeli) olabilir. Bu gövdeler küresel veya silindiriktir.
Çöllerden ormanlara doğru yayılan bazı sukulent türleri ilginç bir grup oluşturur. Bunların yaprakları büyür, genişler ve sukulent karakterini büyük oranda kaybeder.
2 yorum